31 Ekim 2013 Perşembe

Anların içine hapsolmak...

Anların içine hapsolmak diye bir söz vardır. Bazen öyle bir an gelir ve o an öyle güzel olur ki unutmak istemezsin. Nefessiz bırakır seni, kalbinden bedenine doğru bir sıcaklığın yayıldığını ve bunun huzur denilen o göreceli kavram olduğunu bilirsin. Ve o anda kalakalmak istersin .''Başka bir şey olmasın her şey olduğu gibi kalsın'' .Sonra fark edersin ki senin hayatın nefesini kesen anlardan ibaret. Ama o anlar o kadar az olur ki bazen yokluğundan nefessiz kalırsın. Sonra o anın geleceği anı bekleyerek ümit edersin . Ta ki tekrar öyle bir an yaşayana kadar. Hayal kırıklıkları da burada başlar zaten. O anların gelmeyeceğini anladığında. Ondan sonrasında kalbi inandırmak o kadar zor olur ki . Gidenin arkasından yakılan kalp kendine gelse bile ilk zamanlardaki gibi mutlu olmaz. O yüzden o anlar gün geçtikçe daha da zorlaşır . Kalp gittikçe herkese sığınmamayı öğrenir.Eskiden bir gülümsemeye tav olan ümidimizi sözler bile iyileştiremez o zamandan sonra. Bunlara rağmen güneş doğduğunda ruhumuzun köşesindeki ümit ışığı da yanmaya başladığını bilirsin . Her yeni gün bir başlangıçtır deyip hayata devam edersin...

22 Ekim 2013 Salı

Gerçekler

Sahip olmadığım bir şeyi sevmeye ne kadar meyilliyim her zamanki gibi. belki sürekli bir şeyler istiyoruz biliyorum ama sen ol istemiştim bir kerede . Yanımda ağladığım zaman omzunda ağlamak istemiştim aslında . Kalbimin ritmini bir tek sen boz istemiştim . En azından bir kere şu adaletsiz hayatta bir kere seninle gülmek istemiştim ben . Yine çok şey istemişim demek ki . Çünkü giden yoldaki isim seninki..

Keşkeler inkarlar ve kabulenme

Bazen insan sorar kendine nerede hata yaptım diye. Sonra bakar arkasına bir sürü hatası vardır Ama en çok aklına gelen canını yakanlar ya da seçmedikleridir . Seçmediklerini özler ölesiye acabalarla paralar kendini.   Sevdiklerini ve ulaşamadıklarını yâd eder. Çünkü insanların keşkeleri bugünü örter. Gitmediği yolda daha mutlu olacağına inanır. Aslında bilmez ki o seçtiği yollar sayesinde kendi benliğini kazandığını. Ama yine de yalan olsun ister yaşadıkları. Yepyeni bir hayat ister. Ve bu hayatı bulamadıkça kendi kabuğunda yalnız başına mahkûm eder kalbini... Ama bunu sonuna kadar inkâr eder. Çünkü kendini yalanlarla kandırmaya alışmıştır bir  kere. Ve bu olay sonsuzluğa kadar devam eder. Ta ki gerçekten kendine her şeyi itiraf edip hayatına kaldığı yerden devam edene kadar..