10 Mart 2014 Pazartesi

biri yeni başlangıç mı dedi?

Herkesin oynadığı bir rol vardır şu hayatta. Ya rolünü iyi oynar geri çekilmezsin sahneden yada kaçarsın. Ben kaçmayı seçeli çok olmadı . Ama kendi emeklerimle yaptığım sahneyi bu hale getirene öfkem dünya kadardı. biliyorum ben çekip gitmiştim yıkıntılar arasından yarattığım o güzel sahnemden ama kolay değildi bazen kalmak. İnsanların gözyaşlarıyla yıkanan sahne sevmeyeceklerini sanmıştım bir kere. Unuttuğum şey ise bizim kanımızda dram olduğuydu. Şimdi ise yapmam gerekn yeni bir başlangıç . Yepyeni kişiliğimle bir anlaşma içersindeyim. Haydi hayırlısı deyip yazalım bakalım..

22 Ocak 2014 Çarşamba

biri aşk mı dedi?

Bir gün gelir sadece bir cümle ile birine ait olursun . Ondan kopmamak onsuz nefessiz kalmamak istersin . Görmezsin önünü . Görmezsin dününü bugününü.. Sadece o an ve onun yazdıkları vardır. Kalbin dolar taşar sevgiden. Gözlerinden pınarlar çağlar. Yaşadığını soluk aldığını hissedersin .Yaşamaya o an başlarsın. Her şey bir başkadır. Onun bir gülüşüne dünyayı verirsin. Kalbinin kırılacağını bilsen de ona bağlanırsın . Uçurum kenarında yaşamaya tutunmak için tek dalı kalmış bir deli olursun yeri gelince bazen de gökyüzüne bakan bir sarhoş. Ama her anın ona aittir tıpkı o saniye senin ona ait olman gibi. Ve ne olursa olsun onu beklersin. Gitse bile döneceğini bilirsin . Ve inanırsın..

Yitip giden aşk. demek 'severek ayrılmak' demektir

Kimileri çok genç bulur aşkı kimileri hayatı boyunca arar. Bulanlar ayrı acı çeker, bulamayanlar ayrı .. Zordur ikisi de. Ama en zoru bulup kaybetmektir. O sevgiyi hissedip terk edilmektir. Ya da gitmek zorunda kalmaktır İnsanlar belki buna tek kişilik platonik aşk der ama ya iki kişilikken birinin kayıp gitmesine ne denir? 'severek ayrılmak' Platonik bunun için çok basit bir söz olarak kalır. insanın kalbini ikiye ayırır. Parçalara böler. O parçaları yakar yıkar. Taki kalp denilen o duygu merkezi çökene kadar.. Bir süre sonra insan hissizleşir . Ama artık hayat gridir . Her renk solmuştur. Hayat devam eder ama buna yaşamak denebilirse..

2 Aralık 2013 Pazartesi

Dikkat et etraftaki kalp kırıklıklarına basma ..

Bazı anlar vardır hani tüm kalbinizi açmak istediğiniz.. Tüm umutlar aslında yerli yerindedir. Sonra kalbinizle inandığınız o anda aslında bu inancın da bir hiç olduğunu anladıktan hemen sonra, belki aylar sonra güvenmemenizin ironisi değil midir yalnızlık ? Aslında yalnız olmamak zorunda kaldığınızı düşünüp doğuştan yalnız olduğunuzun kanıtıdır o zamanlar. İşte o zamanlarda anlarız ruhumuzun değerini. Tabi kalbinizden ve ruhumuzdan geriye bir şey kaldıysa ..

31 Ekim 2013 Perşembe

Anların içine hapsolmak...

Anların içine hapsolmak diye bir söz vardır. Bazen öyle bir an gelir ve o an öyle güzel olur ki unutmak istemezsin. Nefessiz bırakır seni, kalbinden bedenine doğru bir sıcaklığın yayıldığını ve bunun huzur denilen o göreceli kavram olduğunu bilirsin. Ve o anda kalakalmak istersin .''Başka bir şey olmasın her şey olduğu gibi kalsın'' .Sonra fark edersin ki senin hayatın nefesini kesen anlardan ibaret. Ama o anlar o kadar az olur ki bazen yokluğundan nefessiz kalırsın. Sonra o anın geleceği anı bekleyerek ümit edersin . Ta ki tekrar öyle bir an yaşayana kadar. Hayal kırıklıkları da burada başlar zaten. O anların gelmeyeceğini anladığında. Ondan sonrasında kalbi inandırmak o kadar zor olur ki . Gidenin arkasından yakılan kalp kendine gelse bile ilk zamanlardaki gibi mutlu olmaz. O yüzden o anlar gün geçtikçe daha da zorlaşır . Kalp gittikçe herkese sığınmamayı öğrenir.Eskiden bir gülümsemeye tav olan ümidimizi sözler bile iyileştiremez o zamandan sonra. Bunlara rağmen güneş doğduğunda ruhumuzun köşesindeki ümit ışığı da yanmaya başladığını bilirsin . Her yeni gün bir başlangıçtır deyip hayata devam edersin...

22 Ekim 2013 Salı

Gerçekler

Sahip olmadığım bir şeyi sevmeye ne kadar meyilliyim her zamanki gibi. belki sürekli bir şeyler istiyoruz biliyorum ama sen ol istemiştim bir kerede . Yanımda ağladığım zaman omzunda ağlamak istemiştim aslında . Kalbimin ritmini bir tek sen boz istemiştim . En azından bir kere şu adaletsiz hayatta bir kere seninle gülmek istemiştim ben . Yine çok şey istemişim demek ki . Çünkü giden yoldaki isim seninki..

Keşkeler inkarlar ve kabulenme

Bazen insan sorar kendine nerede hata yaptım diye. Sonra bakar arkasına bir sürü hatası vardır Ama en çok aklına gelen canını yakanlar ya da seçmedikleridir . Seçmediklerini özler ölesiye acabalarla paralar kendini.   Sevdiklerini ve ulaşamadıklarını yâd eder. Çünkü insanların keşkeleri bugünü örter. Gitmediği yolda daha mutlu olacağına inanır. Aslında bilmez ki o seçtiği yollar sayesinde kendi benliğini kazandığını. Ama yine de yalan olsun ister yaşadıkları. Yepyeni bir hayat ister. Ve bu hayatı bulamadıkça kendi kabuğunda yalnız başına mahkûm eder kalbini... Ama bunu sonuna kadar inkâr eder. Çünkü kendini yalanlarla kandırmaya alışmıştır bir  kere. Ve bu olay sonsuzluğa kadar devam eder. Ta ki gerçekten kendine her şeyi itiraf edip hayatına kaldığı yerden devam edene kadar..