31 Ekim 2013 Perşembe

Anların içine hapsolmak...

Anların içine hapsolmak diye bir söz vardır. Bazen öyle bir an gelir ve o an öyle güzel olur ki unutmak istemezsin. Nefessiz bırakır seni, kalbinden bedenine doğru bir sıcaklığın yayıldığını ve bunun huzur denilen o göreceli kavram olduğunu bilirsin. Ve o anda kalakalmak istersin .''Başka bir şey olmasın her şey olduğu gibi kalsın'' .Sonra fark edersin ki senin hayatın nefesini kesen anlardan ibaret. Ama o anlar o kadar az olur ki bazen yokluğundan nefessiz kalırsın. Sonra o anın geleceği anı bekleyerek ümit edersin . Ta ki tekrar öyle bir an yaşayana kadar. Hayal kırıklıkları da burada başlar zaten. O anların gelmeyeceğini anladığında. Ondan sonrasında kalbi inandırmak o kadar zor olur ki . Gidenin arkasından yakılan kalp kendine gelse bile ilk zamanlardaki gibi mutlu olmaz. O yüzden o anlar gün geçtikçe daha da zorlaşır . Kalp gittikçe herkese sığınmamayı öğrenir.Eskiden bir gülümsemeye tav olan ümidimizi sözler bile iyileştiremez o zamandan sonra. Bunlara rağmen güneş doğduğunda ruhumuzun köşesindeki ümit ışığı da yanmaya başladığını bilirsin . Her yeni gün bir başlangıçtır deyip hayata devam edersin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder