30 Haziran 2013 Pazar

çocukluk masumiyetimiz...

yaşadıklarımızı düşünüyorum da insan büyüdükçe hayatın pembe olmadığını fark ediyor. Fark ettikçe okudukça büyüyoruz. Önce ne olduğunu nerde olduğumuzu düşünüp sarsılıyoruz . Sorular başlıyor ardından . Ben kimim neden yaşıyorum? bu soruların cevaplarını arayıp duruyoruz içimizdeki sözcüklerde. Bulamadıkça üzülüyoruz. sonra hayatımıza giren insanlar sözcükler sayesinde anlıyoruz kim olduğumuzu da. kimimiz mutlu oluyor kendisiyle kimi sevmiyor kalbinde gördüklerini. ama yine de yaşıyoruz. kendimi sorgulamaya başlıyorum ardından.Geriye baktığımda acaba diyorum ben oysaki. düşünsenize bazen bilgi insana mutsuzluk getirmiyor mu ? daha az bilen insanlar ufak şeylere mutlu olabiliyorken çok bilen insanların mutluluk oranı gittikçe küçülüyor. Çünkü insan yaşadıkça dünyanın pembe bir rüyadan ibadet olmadığını kötü insanları ve hayatını mahfvedenleri gördükçe artık mutlu olamayacağını düşünüyor. Tamam belki standartları yükseliyor daha iyi ve daha güzel şeyler yaşıyor belki dünyayı değiştiriyor bilerek yada bilmeyerek . ama yine de çocukluk masumiyetini yitiriyor sonra o masumiyet ve mutluluğu bulmak için çalışıyor. bu bir çelişki değildir de nedir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder